Kapadokya Turu

Kapadokya, sırlarını çözmeye cesaret eden herkesi şaşırtmaya hazır. Sizi muhteşem bacaları ve güzel manzaraları ile Kapadokya masalını yaşamaya davet ediyoruz. Bu keyifli bölgenin kültürüyle tanışacak, hatta yer altı şehirlerine ineceksiniz. Bölgenin en ünlü vadilerini ziyaret edecek ve Türkiye’deki tatilinizden güzel anılara dönüşecek binlerce güzel fotoğraf çekecek vaktiniz olacak. Ne için bekliyorsun? Kapadokya’ya gidelim!

Turumuz sabah erken saatlerde başlayacak. Dışarısı henüz karanlıkken Antalya’dan ayrıldıktan sonra Toros Dağları arasında bulunan eski Korkuteli ilçesine gideceksiniz. Bu tarihi şehirdeki tesislerden birinde lezzetli bir kahvaltının ardından yolculuğumuz tamamlandığında, tüm dünyada benzerleri olmayan gerçek uzay kabartmaları gözlerinizin önüne yayılacak. Kapadokya’dasın! Gezimize Kapadokya’nın en derinine inerek başlıyoruz. Sığınma amacıyla inşa edilmiş, düşman baskınlarından kaçan binlerce kişinin aylarca yaşayabileceği, mühendislik harikası olan Saratlı Yeraltı Şehri’ni görüyoruz. Burada kiler, mutfak, sürgü kapılar, ahır gibi bölümleri geziyoruz. Yeraltı şehri gezintisi sonrası panoramik geçiş ile Uçhisar Kalesi’ni rehberimizden dinliyor, ardından ilgi çeken tarihi ve geçmişten günümüze kadar vadiye adını veren, müthiş manzaraya karşı eskinin izlerini hissetmek isteyenlerin uğrak noktası Güvercin Vadisi’nde fotoğraf molası veriyoruz. Öğle yemeğinde Dede Efendi Restoran’da muhteşem bir testi kebabı yedikten sonra doğal güzellikleri, eski tarihsel yapıları, ilginç narenciye ambarları ve Göreme Kaya Kiliseleri’ne olan benzerliği ile ünlü Ortahisar Köyü’nü rehberimizden dinliyor ve Kapadokya’nın en büyük peri bacalarından ikincisi olan Ortahisar Kalesi’ni net bir şekilde görebileceğimiz bir mola veriyoruz. Burada fotoğraflarımızı çektikten sonra muazzam bir şarap mahzenine geçiyoruz. Tarih, kültür ve doğal oluşumlar cenneti Kapadokya’yı keşfe devam etmek üzere bölgenin eşsiz güzelliklerinden ilim ve düşünce üssü, binlerce yıl manastır hayatının hüküm sürdüğü en özel yerlerinden biri olan Göreme Açık Hava Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Vadinin hikayesi M.S. 4. Yüzyılda, ilk Hristiyanlık dönemlerinde başlamıştır. Kayseri piskoposu Aziz Basil’in bölgeye gelerek öğretilerini yaymaya, öğrenci yetiştirmeye başlamasıyla manastır hayatı vadiye hakim olmuştur. Göreme Örenyeri diye de anılan bölge, 13. Yüzyıla kadar eğitim, öğretim sisteminin merkezi olmayı sürdürmüştür. Göreme açık hava müzesindeki kiliseler ziyaretimizin ardından 4900 metre uzunluğunda, farklı boyutları, renkleri ve etkileyici lafının bile hafif kaldığı peri bacalarının yer aldığı Aşk Vadisi’ne geçiyoruz. Bu büyüleyici ziyaretin ardından kayaların oyulması ile elde edilmiş eski yerleşim birimlerinin yer aldığı Çavuşin Köyü’nü geziyoruz. Daha sonra Anadolu topraklarında çok uzun zamandır yaşayan bir el sanatı olan, çanak çömlekçiliğin nadide örneklerini görmek için Avanos’ta bulunan çömlek atölyesine gidiyoruz. Burada ustamız tarafından çömlek yapımını izleyebilirsiniz. Kızılırmak Nehri üzerinde kurulmuş Sallanan Köprü’den yürüyüş yaparak geçtikten sonra konaklayacağımız otele giriş yapıyoruz. Otelde bir süre dinlenme ve akşam yemeğinin ardından dileyen misafirlerimizle mağara konsepti içinde bulunan yöresel dansların ve etkinliklerin yapıldığı eşsiz bir Türk Gecesine katılacağız.

Turumuzun ikinci gününe yine sabahın erken saatlerinde başlayacağız. Dileyen misafirlerimizle hayatınızda yapmanız gereken 100 etkinlik arasında yer alan balon turlarına katılıyoruz. Kesinlikle kaçırılmaması gereken bir görsel şölen! Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından eşyalarımızı da alarak çıkış işlemlerimizi yapıp otelden ayrıldıktan sonra rotamızı Hayal Vadisi olarak da adlandırılan oturan deve, fok balıkları gibi birbirinden farklı figürlere benzetilen, doğal oluşumların bulunduğu Dervent Vadisi’ne çeviriyoruz. Asmalı Konak dizisinin de çekildiği, Rum mimarisinin en iyi örneklerini görebileceğimiz Mustafa Paşa Koyu’nu da (Sinassos) gördükten sonra şapkalı peri bacalarının en güzel örneklerinin bulunduğu, aynı zamanda bütün Kapadokya bölgesinin manzarasını panoramik olarak izleme şansı sunan Üç Güzeller mevkii de mola veriyoruz. Kervansaray ziyareti ve öğle yemeğinin ardından da bu muhteşem gezimizi tamamlamış bulunuyoruz ve dönüş yolculuğuna geçiyoruz.